Ceza hukuku, temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması
ile korunması işlevlerinin ikisini birden bünyesinde toplayan bir hukuk dalıdır.
SORUŞTURMA AŞAMASI
Suç şüphesinin yetkili mercilerce öğrenilmesinden iddianamenin kabulüne kadar
olan evreye soruşturma aşaması denir. Ceza davalarında soruşturma aşamasından
itibaren hukuki yardımdan faydalanmakta yarar bulunmaktadır.
KOVUŞTURMA AŞAMASI
İddianamenin kabulünden hükmün kesinleşmesine kadar geçen evre ise kovuşturma
evresi olarak adlandırılır.
*SULH CEZA MAHKEMELERİNDE GÖRÜLEN
DAVALAR
Kanunların ayrıca görevli kıldığı haller saklı kalmak kaydıyla; iki yıla kadar
(iki yıl dahil) hapis cezaları ve bunlara bağlı adli para cezaları ile bağımsız
olarak hükmedilecek adli para cezalarına ve güvenlik tedbirlerine ilişkin
hükümlerin uygulanması sulh ceza mahkemelerinin görevi içindedir.
*ASLİYE CEZA MAHKEMELERİNDE GÖRÜLEN
DAVALAR
Kanunların ayrıca görevli kıldığı haller saklı kalmak kaydıyla, sulh ceza ve
ağır ceza mahkemelerinin görevleri dışında kalan dava ve işlere, asliye ceza
mahkemelerince bakılır.
*AĞIR CEZA MAHKEMELERİNDE GÖRÜLEN
DAVALAR
Ağır ceza mahkemeleri, kanunların ayrıca görevli kıldığı haller saklı kalmak
kaydıyla, ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve on yıldan fazla hapis
cezalarını gerektiren suçlarla TCK’ nunda yer alan yağma, irtikap, resmi
belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık ve hileli iflas suçlarıyla ilgili
dava ve işlere bakmakla görevlidir.
SUÇUN UNSURLARI
Bir suçtan söz edebilmek için; yapılan hareketin kanunda suç olarak gösterilmiş
olması, failin eylemini (hareket ile neticeyi) kasten veya taksirle
gerçekleştirmiş olması ve eylemi hukuka uygun hale getiren bir neden
bulunmaması gerekmektedir.
CEZA SORUMLULUĞUNU KALDIRAN VEYA AZALTAN
NEDENLER
-Yasa hükmünü ve amirin emrini yerine getirme
-Yasal savunma (Meşru Müdafaa) ve zorunluluk hali
-Hakkın kullanılması ve ilgilinin (mağdurun) rızası
Rıza her suç için hukuka uygunluk nedeni sayılmamaktadır.
*Sınırın Aşılması
Yukarıda sayılan nedenlerin varlığı halinde hukuka aykırılıktan söz
edilemeyeceğinden ceza verilmesi söz konusu olmaz. Ancak hukuka aykırılığı
ortadan kaldıran nedenlerde, sınırın aşılması halinde ceza verilebilecektir.
-Cebir ve şiddet, korkutma ve tehdit
Karşı koyamayacağı veya kurtulamayacağı cebir ve şiddet veya muhakkak ve ağır
bir korkutma veya tehdit sonucu suç işleyen kimseye ceza verilmez. Bu gibi
hallerde cebir, şiddet, korkutma ve tehdidi kullanan kişi suçun faili sayılır.
-Haksız Tahrik
Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında
suç işlenmesi ceza sorumluluğunu azaltan nedenlerindendir.
-Hata
Fiilin icrası sırasında suçun kanuni tanımındaki maddi unsurları bilmeyen bir
kimse, kasten hareket etmiş olmaz.
-Yaş Küçüklüğü
Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmamış olan çocukların ceza sorumluluğu
yoktur. Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmuş olup da onbeş yaşını
doldurmamış olanların işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını
algılayamaması veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş
olması halinde ceza sorumluluğu yoktur. 12-15 yaş aralığında algılama ve
yönlendirme yeteneği yeterince gelişmiş ise veya küçük 15-18 yaş aralığında ise
kusurluluğu azaltan hallerden sayılır.
-Akıl Hastalığı
Akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını
algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği
önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilmez. Bu kişiler hakkında güvenlik
tedbirlerine hükmolunur.
-Sağır ve Dilsizlik
Kanunumuzda 15-21 yaş aralığında olan sağır ve dilsizler için; bulunduğu yaşa
göre ceza sorumluluğunu ortadan kaldıran veya azaltan hükümler düzenlenmiştir.
-Geçici Nedenler
Alkol veya uyuşturucu
madde (irade dışı alınan) etkisinde olma
İrade dışı alınması durumunda kusurluluğu kaldıran hal olarak düzenlenmiştir.
Bu sayılanlar dışında; şahsi cezasızlık sebepleri ve etkin pişmanlık hali de
cezayı kaldıran veya azaltan şahsi sebep olarak ortaya çıkmaktadır.
*CEZALARIN TÜRLERİ
Kanunumuzda suçlar karşılığında öngörülen cezalar; hapis ve adli para cezası
olarak belirlenmiştir.
Adli para cezası, beş günden az ve aksine hüküm bulunmayan hallerde yediyüzotuz
günden fazla olamaz. Belirlenen tam gün sayısı, bir gün karşılığı takdir edilen
miktarla çarpılarak tutar hesaplanır.
Hapis cezaları süreli veya süresiz olabilir. Süresiz (müebbet/ağırlaştırılmış
müebbet) hapis cezası hükümlünün hayatı boyunca devam eder. Süreli hapis
cezası, bir aydan yirmi yıla kadar özgürlüğü bağlayıcı cezadır. Bir yıl veya
daha az süreli ise kısa süreli; bir yıldan fazla ise uzun süreli hapis cezası
söz konusu olur.
KISA SÜRELİ HAPİS
CEZASININ SEÇENEK YAPTIRIMLARA ÇEVRİLMESİ
Bir yıl veya daha az süreli hapis cezalarının seçenek yaptırımlara (adli para
cezasına ve tedbire) çevrilmesi koşula bağlıdır. Bu koşul mahkemenin bu kararı
vermesidir. Mahkeme bu hususta takdir yetkisini kullanırken; suçlunun kişiliği,
sosyal ve ekonomik durumu, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlık, suçun
işlenmesindeki özellikleri göz önünde bulundurur.
Mahkumiyetin otuz gün veya daha az süreli hapis cezasını içermesi veya mahkum
edilenin fiili işlediği tarihte 18 yaşını doldurmamış veya 65 yaşını bitirmiş
olması halinde seçenek yaptırımlara çevirme zorunluluğu bulunmaktadır.
Uzun süreli hapis cezalarında ise (bir yıldan fazla); bir istisna yaratılarak
suçun taksirle işlenmiş olması halinde yalnızca adli para cezasına çevrilmeye
olanak tanınmıştır.
Adli Para Cezasına
Çevrilme Dışındaki Diğer Seçenek Yaptırımlar
1-Aynen iade-önceki hale getirme veya tazmin
2-Eğitimi kurumlarına devam etme
3-Bellli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanma
4-Meslek ve sanatı yapmaktan yasaklanma
5-Ehliyet ve ruhsatnamenin geri alınması
6-Kamuya yararlı işte çalıştırılma
ÖZEL İNFAZ YÖNTEMLERİ
Kural olarak hapis cezası kesintisiz biçimde infaz kurumlarında yerine
getirilir. Ancak cezanın infazı, cezadan beklenen yarardan daha büyük zarara
sebebiyet verecekse talep üzerine –kanunda öngörülen diğer şartları da taşıması
halinde- cezanın başka biçimde infazı mümkündür.
1-Hafta sonunda infaz
2-Geceleri infaz
3-Evde infaz
4-Kamuya yararlı işte çalıştırılma
Alternatif infaz yöntemlerinin gereklerine geçerli bir mazeret olmaksızın uyulmaması
halinde, cezanın baştan itibaren infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir.
CEZANIN ERTELENMESİ
Cezası ertelenen hükümlü, belli bir süreyi iyi halli olarak geçirirse ceza
infaz edilmiş sayılacaktır. Bu denetim süresi bir yıldan az üç yıldan fazla
olamaz. Denetim süresi içinde mahkeme yasada gösterilen yükümlülükler
belirleyebilir veya hükümlüye rehberlik etmek üzere uzman kişi
görevlendirebilir. Hükümlünün denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç
işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere uymamakta ısrar etmesi halinde;
ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar
verilir.
Cezanın Ertelenmesinin Koşulları;
1-Failin daha önceden kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezası ile
mahkum edilmemiş olması,
2-Failin ertelenmesini istediği hapis cezası iki yıl veya daha az süreli olmalı
(12-18 yaş aralığında olanlar ile 65 yaşını bitirmiş olanlar için üst sınır üç
yıldır),
3-Failin yeniden suç işlemeyeceği kanaatinin oluşması.
HÜKÜMLÜNÜN İSTEMİYLE
HAPİS CEZASININ İNFAZININ ERTELENMESİ
Üç yıl veya daha az süreli hapis cezaları, zorunlu ve çok acele hallerde, altı
ayı geçmeyen erteleme süresi ile ara verilerek infaz edilebilir. Ancak bu ara
verme iki defadan fazla olamaz. Erteleme isteminin kabulü, güvence gösterilmesine
veya diğer bir koşula bağlanabilir.
CGİK m.105/4 gereği; iki yıl veya daha az süre ile hapis cezasına mahkum
olanlardan, hükümlülük süresinin yarısını iyi halle geçirenlerin, mahkumiyet
sürelerinin geriye kalan kısmında kamuya yararlı bir işte çalıştırılmalarına
karar verilebilir.
HASTALIK NEDENİYLE
HAPİS CEZASININ İNFAZININ GERİ BIRAKILMASI
Cezanın cezaevinde infazı hükümlünün yaşamı için kesin bir tehlike teşkil
ediyorsa; infaza iyileşmeye kadar, resmi sağlık kuruluşlarının hükümlülere ayrılan
bölümlerinde devam olunur. Akıl hastalığına tutulma halinde de, hükümlü sağlık
kurumunda koruma ve tedavi altına alınır.
GEBELİK NEDENİYLE HAPİS CEZASININ
İNFAZININ GERİ BIRAKILMASI
Gebe olan ve doğurduğu tarihten itibaren altı ay geçmemiş bulunan kadınlar
hakkında infaz geri bırakılır.
KOŞULLU SALIVERME
Koşullu salıverme, hapis cezasının bir bölümünü çekmiş olan hükümlüye,
cezasının geriye kalan bölümünü özgür olarak geçirme fırsatını veren bir
kurumdur. Koşullu salıvermenin şartları, hükümlünün cezanın bir bölümünü
çekmesi ve iyi halli olmasıdır. Koşullu salıverme için cezaevinde çekilmesi
gereken süre, ceza türlerine göre farklılık göstermektedir. İyi hal ise,
disiplin kurulunun görüşü alınarak idare kurulunca tespit edilir.
Mahkeme koşullu salıverilen hükümlü hakkında deneme süresi içinde, ya sadece
uzman bir gözetmen tayin ederek denetimli serbestliğe veya sadece
yükümlülüklere ya da denetimli serbestlikle birlikte belli yükümlülüklere karar
verebilir. Aynı zamanda, mahkemenin, denetimli serbestlik veya kural olarak bir
yükümlülük öngörmemesi de mümkündür.
Deneme süresi iyi halli ve yükümlülüklere uygun olarak geçirildiği takdirde
ceza infaz edilmiş sayılır. Bu süre içerisinde hükümlünün kasıtlı suç işlemesi
veya yükümlülüklere uymaması halinde koşullu salıverilme kararı geri alınır.
GÜVENLİK TEDBİRLERİ
Suç karşılığında uygulanan diğer bir yaptırım türü olan güvenlik tedbirleri,
fail hakkında ceza yerine veya ceza yanında uygulanan ve tehlike halini esas
alan yaptırımlardır.
Güvenlik Tedbirlerinin Türleri
1-Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma
2-Meslek ve sanatın icrasının yasaklanması
3-Sürücü belgesinin geri alınması
4-Özel hukuk tüzel kişisinin izninin iptali
5-Sınır dışı edilme
6-Denetimli serbestlik
7-Akıl hastanesinde tedavi altına alma tedbiri
8-Kötü alışkanlıklardan kurtarma tedbiri
9-Çocuklara özgü güvenlik tedbiri
10-Müsadere
MAĞDURUN CEZA
MUHAKEMESİNDEKİ HAKLARI
Soruşturma aşamasında mağdurun; delillerin toplanmasını isteme, belge örneği
isteme, avukat isteme, inceleme isteme, itiraz etme, haklarını öğrenme hakları
vardır. Kovuşturma evresinde; duruşmadan haberdar edilme, kamu davasına
katılma, örnek isteme, tanıkların davetini isteme, avukat atanmasını isteme ve
kanun yollarına başvurma hakları bulunmaktadır.
Mağdur, ceza davasına konu olan olayla ilgili her suç aslında haksız fiil
teşkil edeceğinden; haksız fiil sorumluluğundan hareketle, hukuk mahkemelerinde
suçtan doğan maddi ve manevi zararların tazminini talep edebilir.