Borçların kaynaklarını, doğuşları yönünden sözleşmeden doğan borçlar, haksız fiilden doğan borçlar ve sebepsiz zenginleşme olarak ayırmak mümkündür.
*SÖZLEŞMEDEN DOĞAN
BORÇLAR
Sözleşme, tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak
açıklamalarıyla kurulur. Kanunda aksi öngörülmedikçe sözleşmenin geçerliliği
şarta bağlı değildir. Kanunda sözleşmeler için öngörülen şekil, kural olarak
geçerlilik şeklidir; öngörülen şekle uyulmaksızın kurulan sözleşmeler hüküm
doğurmaz.ÖZEL
BORÇ İLİŞKİLERİ
Kanun tarafından düzenlenen sözleşmeler şu şekildedir; Satış sözleşmesi, Mal
değişim sözleşmesi, Bağışlama sözleşmesi, Kira sözleşmesi, Ödünç sözleşmeleri,
Hizmet sözleşmeleri, Eser sözleşmesi, Yayım sözleşmesi, Vekalet ilişkileri,
Vekaletsiz iş görme, Komisyon sözleşmesi, Ticari temsilciler-Ticari vekiller ve
diğer tacir yardımcıları, Havale, Saklama sözleşmeleri, Kefalet sözleşmeleri,
Kumar ve Bahis, Ömür boyu gelir ve ölünceye kadar bakma sözleşmeleri, Adi
ortaklık sözleşmesi.
Sözleşmelerin veya bazı sözleşme maddelerinin; genel işlem koşullarına
aykırılık, aşırı yararlanma, sözleşme konusunun emredici kurallara- kişilik
haklarına- kamu düzenine ve ahlaka aykırı veya imkansız olması, muvazaa, irade
sakatlıkları (hata-hile-korkutma) nedeniyle geçersizliği ileri sürülebilir.
Yine sözleşmelerden doğan borcun ifa edilmemesi, geç ifa edilmesi, ayıplı ifası
vb. nedenlerle oluşabilecek zararlar da BK’nuna göre dava edilebilir.